Dershane meselesi
7100 defa okundu,
Başbakan Erdoğan`ın kendine has üslubuyla `dershanecilik olayını kaldıracağız` açıklamasından sonra, moda tabirle, ortalık karıştı.

Bu tür siyasi demeç ve konuşmalarda, metnin bütününe bakmadan hüküm vermenin yanlışlığına inanan ve bu inancı yaşadığı onlarca tecrübeyle sabit olan biri olarak, konuşmanın tamamını okudum. İlgili kısım şöyle: "Dershanecilik olayını kaldıracağız. Bundan kim gücenirse gücensin. Kusura bakmasınlar. Bu benim halkımın, vatandaşımın ortak talebidir. Haklı olarak 'okullar niye var?' diye soruyor. Okul varsa dershane niye var? Biz iktidara geldiğimizde üniversite imtihanlarının soruları ortaöğretim müfredatına göre hazırlanmıyordu, dershanelerin müfredatına göre hazırlanıyordu. Bunu bizim iktidarımız değiştirdi. Bu ülkede öyle bir emperyal yapı vardı ki, tamamen dershanecilere çalışıyorlardı. Benim parası olmayan, gücü olmayan vatandaşım dershaneye yavrusunu gönderemiyordu."

İlk bakışta haklı gibi görünen ama icra erkinin böyle bakılmaması gereken bir yaklaşım. Ki, büyük kısmına ben dahil, ülke nüfusunun ekserisi katılır. Yani; dershane var ise okul ne işe yarar, parası olmayan gidemiyor vs... Yorumlar gırla gitti tabii. Kimi ülke gündemini değiştirmek için yapılan siyasi bir manevra olarak gördü bu açıklamayı, kimi iktidarın nicedir beri rahatsız olduğu 'cemaat-camia' etkinliğini kırmak, bu kesimi üzmek için bilinçli yapılan bir hamle olarak gördü. Kimileri de, Başbakan'ın gizli ajandasındaki ülkeyi imam-hatiple örme hülyasının bir adımı olarak. Bana göre, tamamı paranoya, tamamı haksız ve yanlış yorumlardı bunların.

Gerek iktidara yakın bazı zevatın kurgusu, gerek iktidarın her hareketinde art niyet arayan kesimin suyu bilinçli bulandırma çabası, gerekse yapılan her hamleyi kendilerine yönelik olarak görme paranoyası... Ancak, yorumların yanlış, haksız ve insafsız olması ve Başbakan'ın tespitinin doğru olması, çözüm için yanılgı içinde olduğu gerçekliğini de etkileyip, değiştirmez.

Başbakan'ın en büyük yanılgısı şu: Bu memlekette, imtihan soruları dershane müfredatlarına göre ayarlanmıyor. Tersi bir durum var, sorulan sorular okul müfredatında olmadığı için, dershaneler o sorulara göre müfredat hazırlıyorlar ve tabii olarak rağbet görüyorlar. Yani, imtihan konuları dershanelerde anlatıldığı için konulmuyor, sınavlarda sorulduğu için dershaneler çocuklara bunları anlatıyor. Demek ki neymiş; ya sınav mündericatını değiştireceksiniz ya eğitim müfredatını!

Peki, şu soru hiç akıllarına gelmez mi sevgili yetkililerin; 'Acaba başka bazı sıkıntılar, yanlışlıkların neticesi doğmuş kurumlar olabilir mi dershaneler?' Mesela, ilkokul son sınıftan başlayarak çocuklarımızı tıkıştırdığımız sınav maratonlarının öğrencileri perişan etmesi ve okulların -tabii olarak- bu kadar çok sınava hazırlık için yeterli gelmemesinden kaynaklanıyor olabilir mi bu durum? Ya da soruyu şöyle değiştireyim: Dershaneler çok daha ucuz, hatta bedava olsaydı, bu yapıya sağlıklı, deyip, hiçbir şey yokmuş gibi devam mı edecektik? Şunu demek istiyorum; dershaneler bir sebep değil, sonuçtur. Sonucu değiştirmek için sebepler araştırılıp, yanlışlık varsa ortadan kaldırmayı hedeflemek daha mantıklı değil mi?

Eminim hiç kimse mevcut tablodan memnun değildir ama hiç kimse de bu gerçeği görmezden gelip, çocuğunu dershaneye göndermemek gibi bir şey yapmaz. Ve siz, bu sıkıntılı tabloyu değiştirmek için, sonuçların üzerini örter, siler, ortadan kaldırırsanız emin olun başka ve daha büyük sorunlar çıkacağı gibi, her durum kendi tabii akışı içinde başka çözümler üretecektir. Mantıklı olan, eğitim ve sınav sistemini aklı başında şekilde ele alıp, mantıklı şekilde çözmektir. Göreceksiniz o zaman ilk başta, "Dershaneler sinek avlıyor!" haberleri okuyacağız, sonrasında ise, "Kapanıyorlar!" haberleri. Bu kurumlar merdivenaltı olmuş diye, yıllardır merdiven altından da beter duruma düşen eğitim ve sınav sistemimizi görmemek büyük yanılgı vesselam.