TÜRKİYE'NİN COĞRAFÎ BÖLGELERİ
KARADENİZ BÖLGESİ
1. Konumu ve
Sınırları
Bölge, Türkiye’nin
kuzeyindedir. İsmini kuzeyindeki Karadeniz’den alır. Bölge, doğuda Gürcistan sınırından
başlayarak, batıda Sakarya Ovası ile Bilecik’in doğusunda kadar uzanır.
Türkiye yüz ölçümünün
% 18'ine sahip olan bölge, bu oranla yüz ölçüm bakımından üçüncüdür. Doğu - batı
istikametinde en uzun olan bölgemizdir. Bölge, batıdan doğuya doğru yaklaşık 1400
km lik uzunluğa, kuzey - güney istikametinde ise 100 - 200 km arasında değişen genişliğe
sahiptir.
Bölge, Doğu Karadeniz,
Orta Karadeniz ve Batı Karadeniz olmak üzere üç coğrafi bölümden meydana gelir.
2. Yeryüzü Şekilleri
Bölgede, çeşitli
jeolojik zamanlara ait araziler bulunmakla birlikte, daha çok III. jeolojik zamanda
oluşmuş araziler yer alır. Dağlar kıyıya paralel uzanır. Bu dağlara Karadeniz
Dağları ya da Kuzey Anadolu Dağları adı verilir. Kuzey Anadolu Dağları
kıyı ve iç sıra dağları olarak ikiye ayrılır. Bu iki sıradağ kuşağını Kuzey Anadolu
Fay Hattı birbirinden ayırır.
Dağlar, Batı Karadeniz
Bölümü’nde yaklaşık 2000 m. yükseltiye sahiptir. Orta Karadeniz Bölümü’nde yükselti
azalarak 1000 m.ye iner. Doğu Karadeniz Bölümü’nde ise yükselti artarak yaklaşık
4000 m.ye çıkar.
Bölgede, ovalar
çok az yer kaplar ve genellikle Orta Karadeniz Bölümü’nde toplanmıştır. Çarşamba
ve Bafra ovaları bölgenin en büyük ovalarıdır.
Bölgenin en önemli
akarsuları Kızılırmak, Yeşilırmak, Sakarya, Çoruh, Bartın ve Yenice
(Filyos) dir. Yerşekillerinin özelliği nedeni ile, göllerin yüzölçümü küçüktür.
Sera, Tortum, Uzungöl, Yedigöller ve Abant bölgenin başlıca gölleridir.
Doğu Karadeniz Bölümü’nün yüksek dağ zirvelerinde ise buzul (sirk) gölleri bulunur.
Yerşekillerinin
özelliği nedeni ile ulaşım kıyı şeridinde yoğunlaşır. İç kesimlerle olan bağlantı
Kalkanlı (Zigana) ve Kop gibi önemli geçitlerle sağlanır. Ayrıca,
bölgedeki dağlar denize paralel uzandığı için, kıyılarda boyuna kıyı tipi görülür.
3. İklim
Bölgenin kıyı şeridinde
Karadeniz iklimi etkilidir. Her mevsim yağış almasından dolayı, bulutlu gün sayısı
ile yıllık yağış miktarı fazladır.
Doğu Karadeniz kıyı
şeridinde yıllık yağış miktarı oldukça fazladır. (Giresun 1268 mm, Rize 2400 mm.)
Bunun yanında, Doğu
Karadeniz kıyılarında yer almasına rağmen Trabzon’da yağış miktarı daha azdır. (833
mm)
Orta Karadeniz kıyı
şeridinde yıllık yağış miktarı 600 - 1200 mm. arasındadır. (Samsun 650 mm, Ordu
1146 mm) Batı Karadeniz kıyı şeridinde ise, yağış 1000 mm. nin üzerindedir. (Zonguldak
1220 mm, Bartın 1196 mm)
Kıyıdan itibaren
duvar gibi yükselen dağlar, Karadeniz üzerinden gelen nemli hava kütlelerinin dağların
denize bakan yamaçlarında yağış bırakmalarına, iç kısımlara da kuru olarak geçmelerine
neden olur. Buna bağlı olarak, yağış miktarı güneye gidildikçe azalır ve Karadeniz
iklimi yerini karasal iklime bırakır. Bölgelerin iç kesimlerinde günlük ve yıllık
sıcaklık farkları kıyıya nazaran daha fazladır.
Bölgede her mevsim
etkili, soğuk karakterli poyraz kuzeydoğudan, karayel ise kuzeybatıdan yer yer şiddetli
olarak eser. Şiddetli estikleri dönemlerde deniz ulaşımını ve balıkçılığı olumsuz
yönde etkilerler.
4. Bitki Örtüsü
Bitki örtüsü, iklim
tiplerinin özelliklerini en iyi şekilde yansıtır. Bundan dolayı, iki iklim tipinin
etkili olduğu bölgede, iki karakteristik bitki örtüsü vardır. Karadeniz iklim özelliklerinin
etkili olduğu kıyı şeridinde ormanlar yaygınken, karasal iklim özelliklerinin etkili
olduğu iç kesimlerde seyrek ağaçlı ot toplulukları görülür.
Türkiye’de % 25
ile orman oranının en fazla olduğu bölge Karadeniz’dir. Bölgede nemliliğin fazla
olması, ormanların yetişmesini kolaylaştırdığı gibi, orman yangınlarının da çok
az olmasını sağlar.
5. Nüfus ve Yerleşme
Karadeniz Bölgesi,
2000 nüfus sayımına göre, 8,5 milyon nüfusa sahiptir. Bu miktar, bölge yüzölçümü
ile oranlandığında km2 ye 57,7 kişi düşer.
Bölgenin nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır.
1975 nüfus sayımına
göre, Karadeniz Bölgesi’nin nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üzerindeydi. Şimdi
ise Türkiye ortalamasının altına düşmesinin nedeni, son yirmi yıldır, bölgeden diğer
bölgelere özellikle Marmara Bölgesi’ne olan göçlerdir. Göçün en önemli nedeni, bölgedeki
ekonomik faaliyetlerin sınırlı oluşudur.
Bölgede nüfus dağılışı
da düzenli değildir. Bölüm ve yöreler arasında önemli farklar vardır. Bunun en önemli
nedeni, bölgedeki yeryüzü şekillerinin engebeli ve yüksek olmasıdır. Nüfus daha
çok, Karadeniz kıyı şeridinde ve iç kesimlerdeki ovalarda toplanmıştır.
6. Ekonomik Özellikler
Tarım, kıyı kesimindeki
sınırlı alanlar ile iç kesimlerdeki ovalarda yapılır. Bölgede dağların geniş yer
kaplaması ve arazinin engebeli olması makineli tarımı güçleştirir. Daha çok insan
ve hayvan gücüne dayalı emek yoğun tarım yaygındır. Bölgenin kıyı şeridinde çay,
fındık, sebze, meyve ve mısır tarımı yapılırken, iç kesimlerde şekerpancarı, tütün
ve tahıl tarımı yaygındır. Akarsu boylarının bazı kesimlerinde ise çeltik tarımı
yapılır.
Türkiye çay üretiminin
tamamı, fındık üretiminin de % 80'den fazlası Karadeniz Bölgesi’ne aittir. Karadeniz
Bölgesi, nadasa ayrılan toprak oranının en az olduğu bölgedir. Bölgede, tarım alanlarının
sınırlı oluşu ve sanayinin az gelişmesi gibi nedenlerle kıyı şeridindeki bölge halkı
balıkçılığa yönelmiştir. Bölgenin iç kesimlerinde ise, balıkçılığın yerini küçük
ve büyükbaş hayvancılık alır. Arıcılık ve kümes hayvancılığı da gelişmiştir.
Maden kaynakları
açısından fazla zengin değildir. En önemli yeraltı zenginliği taşkömürü ve bakırdır.
Türkiye’deki taşkömürü üretiminin tamamı, bakırın ise % 50 den fazlası bu bölgeye
aittir. Endüstri istenilen düzeyde gelişmemiştir.
Zonguldak, Karabük
ve Samsun bölgede en çok sanayileşmiş illerdir. Demir - çelik, bakır, çimento, tuğla,
kiremit, kereste, konserve, kâğıt, sigara, tütün, şekerpancarı, çay ve fındık işleyen
fabrikalar bölgedeki sanayi kuruluşlarıdır. Sarp sınır kapısı bölge ticaretini canlandırmıştır.
Bölge, birçok doğal güzelliklere ve tarihi eserlere sahip olmasına rağmen turizm
gelişmemiştir.
MARMARA
BÖLGESi
1. Konumu ve
Sınırları
Türkiye’nin kuzeybatısını
oluşturur. ismini Marmara Denizi’nden almıştır. Avrupa kıtasındaki topraklarımızın
tamamı bölge sınırları içindedir. Bölge doğuda Adapazarı ovası ile Bilecik’in doğusuna
kadar uzanır. Bölgenin güney sınırı Kazdağı’ndan başlayarak Balıkesir ovasını içine
alır ve Uludağ’ın güneyinden geçer. Çanakkale açıklarındaki Gökçeada ve Bozcaada
bölgede bulunur. Bölge ülkemiz yüzölçümünün %8,5'ine sahiptir. Yüzölçümün büyüklüğü
bakımından bölgeler arasında altıncı sıradadır.
Bölgenin bölümleri
Çatalca - Kocaeli, Ergene, Yıldız Dağları ve Güney Marmara’dır.
2. Yeryüzü şekilleri
Türkiye’nin ortalama
yükseltisi en az olan bölgesidir. En önemli yükseltilerini kuzeyde Yıldız Dağları,
güneyde Samanlı Dağları ile Uludağ oluşturur. Uludağ 2543 m. ile bölgenin
en yüksek yeridir.
Bölgede alçak, tepelik
alanlar ile dalgalı düzlükler geniş yer kaplar.
En önemli ovaları, Ergene, Adapazarı, Bursa, Karacabey, inegöl, Pamukova, Gönen
ve Balıkesir ovalarıdır.
Meriç, Ergene,
Sakarya ve Susurluk bölgenin en büyük akarsularıdır. Bölgenin ortalama
yükseltisi az olduğu için akarsuların enerji potansiyelleri düşüktür.
Manyas, Ulubat,
iznik, Sapanca, Büyük ve Küçük Çekmece ile Durusu (Terkos) bölgede
yer alan göllerdir. Kuzey Anadolu fay hattının bir kısmı bu bölgeden geçer.
3. iklim
Marmara Bölgesi’nde
Akdeniz, Karadeniz ve karasal iklim özelliklerinin hepsi görülür. Bölge yılda ortalama
500 - 700 mm. arasında yağış alır. Örneğin, istanbul 677 mm, Bursa 696 mm, Edirne
586 mm. yağış almaktadır.
Bölgedeki yıllık
ortalama sıcaklık 13 - 15 °C’dir. istanbul’da, en sıcak ay ortalaması 23,2 °C iken,
en soğuk ay ortalaması 5,6 °C dir. Güney Marmara Bölümü’nün dağlık iç kısımlarında
ve Ergene Havzası’nda karasal iklim koşulları etkili iken, Karadeniz kıyı şeridinde
Karadeniz iklimi görülür. Marmara ve Ege Denizi çevresindeki 300 - 400 m. yüksekliğe
kadar olan alanlarda ise Akdeniz geçiş iklimi etkilidir.
4. Bitki Örtüsü
Bölge, bitki örtüsü
çeşitliliği açısından zengindir. Bu durum, bölgedeki iklim çeşitliliğinin fazla
olmasından kaynaklanır. Ergene Havzası’nın karakteristik bitki örtüsü, ormanların
tahrip edilmesi ile oluşmuş antropojen bozkırdır. Yıldız Dağları’nın Karadeniz’e
bakan yamaçları ile Koru ve Işık dağlarında ormanlar yer alır. Marmara ve Ege Denizi
çevresinde, Akdeniz ikliminin etkisi ile 300 - 400 m. yüksekliğe kadar maki toplulukları
bulunur. Güney Marmara’nın yüksek kesimlerinde ise, iğne yapraklı ormanlar yer alır.
Bölge, Türkiye ormanlarının % 13'ünü kaplayarak bölgeler arasında dördüncü sırada
bulunur.
5. Nüfus ve Yerleşme
Nüfus ve nüfus yoğunluğunun
en fazla olduğu bölgedir. Türkiye’nin toplam nüfusununun yaklaşık % 20 sinden fazlası
bu bölgede yaşar. 2000 nüfus sayımına göre bölge nüfusu 17,4 milyon, nüfus yoğunluğu
gerçek alana göre km2 ye 258 kişidir.
Bölgede şehir nüfusu
fazla iken, kır nüfusu oldukça azdır. Diğer bölgelerden göç aldığından nüfusu sürekli
olarak artmaktadır.
6. Ekonomik Özellikler
Marmara Bölgesi,
bölge yüzölçümüne göre tarım alanları oranının en fazla olduğu bölgemizdir. Bölge,
Türkiye ayçiçeği ve pirinç üretiminde birincidir. Zeytin, tütün, şekerpancarı, üzüm,
mısır ve buğday tarımı yapılan diğer ürünlerdir.
Marmara, ahır ve
kümes hayvancılığının en fazla geliştiği bölgemizdir. Bu durum, bölgede başta tüketici
nüfusun fazlalığı ve pazarlama sorununun çözülmüş olması ile ilgilidir. Yine Marmara,
Türkiye’de ipekböcekçiliğinin en fazla yapıldığı bölgedir.
Bölge, bor mineralleri
çıkarımında Türkiye’de birincidir. Mermer, linyit, barit, volfram ve doğal gaz bölgede
çıkarılan diğer yeraltı zenginlikleridir. Endüstrinin en çok geliştiği bölgedir.
Türkiye’deki endüstri kuruluşlarının % 75'i bu bölgededir. Makine, kimya, ilaç,
dokuma, tekstil ve gıda gibi hemen her tür endüstri kuruluşunu Marmara Bölgesi’nde
görmek mümkündür.
Marmara, Türkiye’de
iç ve dış ticaretin en fazla geliştiği bölgedir. Bölge ticaretinin gelişmesinde,
tarım ve endüstrinin çok gelişmiş olması ile ulaşım ağının çok sık ve kolay olmasının
da rolü vardır. Marmara Bölgesi, turizm potansiyellerinin hemen hepsine sahiptir.
Dolayısı ile turizm gelirlerinin en çok olduğu bölgemizdir.
EGE BÖLGESi
1. Konumu ve
Sınırları
Türkiye’nin batısını
oluşturan bölge, ismini Ege Denizi’nden almıştır. Bölgenin şekli, batıdan doğuya
doğru daralan bir üçgeni andırır. Güneyde Köyceğiz Gölü’nün batısı ile Sultan Dağları
arasından geçen sınır, bölgeyi Akdeniz Bölgesi’nden ayırır. Kuzeyde Kazdağı’nın
kuzeyi ile Uludağ’a, doğuda ise Emirdağ’a kadar uzanır. Türkiye yüzölçümünün % 10'una
sahiptir. Yüzölçüm bakımından bölgeler arasında beşinci sırada bulunur.
Ege Bölgesi, Kıyı
Ege ve içbatı Anadolu adı verilen iki coğrafi bölüme ayrılır.
2. Yeryüzü şekilleri
Bölgenin kıyı şeridinde
doğu - batı istikametinde denize dik uzanan orta yükseklikteki dağlar yer alır.
Dağlar arasına sokulan Ege Denizi, kıyılarda birçok koy ve körfezin oluşumuna neden
olmuştur.
Ege Denizi’ne dik
uzanan dağlar arasındaki grabenler üzerinde bulunan akarsular batıya doğru akar.
Akarsuların taşıdığı alüvyonlarla üzerleri kapanan grabenlerde Bakırçay, Gediz,
Küçük ve Büyük Menderes ovaları oluşmuştur.
Bölgenin en önemli
akarsuları Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes’tir.
Bu akarsuların yatak eğimleri az olduğundan kıvrımlar yaparak akarlar. Bölgede
Marmara ve Çamiçi (Bafa) gölleri bulunmaktadır.
3. iklim
Ege Bölgesi’nde
Akdeniz iklim özellikleri etkilidir. Ancak, iç kesimlere gidildikçe karasal iklim
özellikleri etkisini gösterir. Akdeniz iklim koşulları dağlar arasındaki ovaları
takip ederek, 100 - 150 km içerilere kadar etkili olur.
Yükseltinin artmasından
dolayı kıyıdan iç kesimlere doğru gidildikçe sıcaklık düşer. Kış mevsimi, kıyılarda
ılık geçerken, iç kesimlerde karasallığın etkisi ile daha sert ve kar yağışlı geçer.
Yaz mevsimi bölgenin tamamında sıcak ve kuraktır. Yıllık yağışın en fazlası, kıyı
şeridinde ve iç kesimlerin önemli bir bölümünde kışın düşer.
4. Bitki Örtüsü
Kıyı şeridinin hakim
bitki örtüsü makidir. Yüksek kesimlerde ise, maki yerini geniş ve iğne yapraklı
ormanlara bırakır. Bölgenin iç kesimlerinin karakteristik bitki örtüsü bozkırdır.
Bölge, Türkiye ormanlarının
% 17'sini kaplayarak bölgeler arasında 3. sırada yer alır.
5. Nüfus ve Yerleşme
Bölge, 2000 nüfus
sayımına göre, 8,9 milyon nüfusa sahiptir. Nüfus yoğunluğu km2
ye 105,2 kişidir. Bölgenin nüfus yoğunluğu sürekli artmaktadır. Bu artmada, bölgenin
sürekli göç alması etkili olur. şehirlerde yaşayan nüfus miktarı kırsal kesimde
yaşayan nüfustan fazladır. içbatı Anadolu Eşiği ile Menteşe Yöresi bölgede nüfus
yoğunluğunun en az olduğu yerlerdir. Ancak yaz mevsiminde turizme bağlı olarak kıyı
kesiminde nüfus yoğunluğu artar.
6. Ekonomik Özellikler
Bölgede tarım oldukça
gelişmiştir. Bölgedeki tarım alanlarında teknik imkânların kullanımı yaygındır.
Kıyı şeridinde zeytin, pamuk, turunçgiller, incir, tütün gibi ürünler ile çeşitli
sebzeler yetiştirilir. İç kesimlerde ise şekerpancarı ve tahıl tarımı yaygındır.
Menteşe Yöresi’nde arıcılık yoğunlaşmıştır.
Bölge yeraltı kaynakları
yönünden zengindir. Türkiye linyit çıkarımında ilk sıradadır. Demir, krom, altın,
civa, tuz, zımpara taşı ve jeotermal enerji bölgenin diğer önemli yeraltı zenginlikleridir.
Marmara’dan sonra,
sanayinin en çok geliştiği bölgedir. Bunun sebebi, bölgede ulaşım, sermaye, hammadde
ve işgücü gibi imkanların fazla olmasıdır. Dokuma, tekstil, petro-kimya, makine
ve gıda endüstrisi bölgede gelişen en önemli sanayi kollarıdır.
Ege, iç ve dış ticaretin
en fazla geliştiği bölgelerimizden birisidir. Her yıl düzenlenen Uluslararası izmir
Fuarı ülkemiz dış ticareti açısından önemli bir yere sahiptir.
Yerli ve yabancı
turistlerin en fazla tercih ettiği bölgelerimizin başında Ege Bölgesi gelir. Bunun
nedeni turizm kaynaklarının hemen hepsinin bölgede mevcut olmasıdır.
AKDENİZ BÖLGESi
1. Konumu ve Sınırları
Bölge, ismini güneyindeki Akdeniz'den alır. Ege Bölgesi ile
olan sınırı Köyceğiz gölünün batısından başlayarak Sultan dağlarına kadar uzanır.
Kuzeyde İç Anadolu Bölgesi'ne komşudur. Sınır, kuzeyde Sultan dağlarından başlayarak,
Toros dağlarının kuzey eteklerinden doğuda Tahtalı dağlarına ulaşır. Binboğa dağlarından
Afşin - Elbistan ovasının güneyine doğru bir yay çizen sınır, güneyde bölgeyi Doğu
Anadolu Bölgesi'nden ayırır. Nurhak dağlarından güneye inerek, Gazi Antep plâtosunun
batısından Suriye'ye ulaşan sınır ise bölgeyi Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden ayırır.
Bölge ülkemiz topraklarının % 15'ine sahiptir. Yüz ölçüm bakımından dördüncü büyük
bölgemizdir.
Akdeniz Bölgesi, Adana ve Antalya olmak üzere iki coğrafî bölüme
ayrılır.
2. Yeryüzü şekilleri
Bölge, genel olarak engebeli ve dağlıktır. Bölgenin % 80'ini
kıyıya paralel uzanan Toros dağları ile yüksek plâtolar oluşturur. Akdeniz Bölgesi
sınırlarında kalan Toroslar, Batı ve Orta Toroslar olmak üzere ikiye
ayrılır. Batı Toroslar Antalya körfezinin iki yanında yer alır. Bölgenin kuzeybatısında
oluşan tektonik ve karstik çanaklarda göller oluşmuştur. Buraya Göller yöresi
ismi verilir. Antalya körfezinin batısındaki dağlık alana ise Tekke yöresi
denir. Bölgenin Akdeniz'e doğru sokulan orta bölümünde, derin vadilerle parçalanmış
Taşeli plâtosu yer alır. Orta Toroslar'da yükselti daha da artarak 4000 metreye
yaklaşır. burada Bolkar, Aladağ, Tahtalı ve Binboğa dağları bulunur.
İskenderun körfezinin doğusunda kıyıya paralel olan Nur dağlarının doğusunda
Hatay - Kahraman Maraş grabeni yer alır.
Kıyıdan hemen sonra, bir duvar gibi yükselen Toroslar, kıyı
ile iç kesimler arasındaki ulaşımı güçleştirir. Ulaşım yolları Çubuk, Sertavul,
Gülek ve Belen gibi geçitlerle sağlanır. Çubuk Antalya çevresini Göller
yöresine ve Ege'ye, Sertavul Silifke'yi İç Anadolu'ya, Gülek Adana Bölümü'nü İç
Anadolu'ya, Belen İskenderun'u Hatay'a bağlar.
Amik, Antalya, Silifke, Isparta, Burdur, Acıpayam, Elmalı
ve Çukurova bu bölgedeki önemli ovalardır. Dalaman, Eşençay, Köprüçay,
Aksu, Asi, Manavgat, Göksu, Seyhan ve Ceyhan bölgenin en önemli akarsularıdır.
Tekke yöresi ve Taşeli plâtosunda karstik şekiller yaygındır.
Kaş kıyılarında dalmaçya kıyı tipi görülür. Ayrıca çoğu yerde kesintisiz olarak
kıyı boyu devam eden falezlere rastlanır.
3. iklim
Akdeniz kıyı şerini boyunca tipik Akdeniz iklimi görülür. Yazlar
sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Kıyı kesiminde kış sıcaklıkları 10 °C'nin
üzerindedir. Kıyıdan iç kesimlere doğru gidildikçe Akdeniz ikliminden karasal iklime
geçiş özellikleri görülür. Kış sıcaklıkları düşer.
4. Bitki Örtüsü
Akdeniz Bölgesi'nin hakim bitki örtüsü makilerdir. Kıyıdan
1200 metre yüksekliklere kadar kızılçam ormanları bulunur. Kızılçam ormanları 1200
metreden sonra yerini karaçam ormanlarına bırakır. 2200 metreye kadar olan alanlarda
ise göknar ve sedirden oluşan ormanlar bulunur. Daha yükseklerde dağ çayırları yer
alır.
Akdeniz Bölgesi, orman oranı bakımından Karadeniz'en sonra
gelir. Türkiye ormanlarının % 24'ü Akdeniz Bölgesi'ne aittir.
5. Nüfus ve Yerleşme
Bölge, yüz ölçümü bakımından dördüncü büyük bölgemiz olmasına
rağmen nüfus azdır. 2000 nüfus sayımına göre 8,7 milyon nüfusa sahiptir. Nüfus yoğunluğu
gerçek alana göre km2
ye 71,3 kişidir.
Nüfus daha çok kıyı kesimindeki ovalar ve çevresinde toplanmıştır.
Teke yöresi, Taşeli plâtosu ve dağlık sahalarda nüfus yoğunluğu oldukça azdır. Kırsal
kesimden şehirlere göçlerin devam etmesiyle şehirlerde yaşayan nüfusun oranı artmıştır.
6. Ekonomik Özellikler
Türkiye'deki muz üretiminin tamamı Akdeniz Bölgesi'ne aittir.
Bölgede bunun yanısıra gül, turunçgil, yer fıstığı, pamuk, soya fasulyesi ve tahıl
yoğun olarak üretilir. Bu ürünler dışında şeker pancarı, pirinç, susam, anason ile
çeşitli sebze ve meyvelerin de tarımı yapılır. Kış sıcaklık değerlerinin yüksek
olması nedeniyle ekonomik değeri yüksek olan seracılık ve turunçgillerin üretimi
önem kazanmıştır. Kırsal kesimde küçükbaş hayvancılık yaygındır. Yaygın olara kıl
keçisi beslenir.
Bölgede çıkarılan başlıca madenler, krom, boksit, kurşun, çinko
ve demirdir. Bölgede ham maddesi tarıma dayalı endüstri kuruluşları yaygındır. Bunun
yanında demir çelik, krom, alüminyum, gübre, petro kimya ve orman ürünleri gibi
endüstri kuruluşları da yer alır.
Mersin'de bölge ticaretini geliştirmek maksadıyla uluslararası
serbest ticaret bölgesi kurulmuştur.
Bölgede turizm gelişmiştir. Yaz turizminin en erken başladığı
ve en geç bittiği bölgemizdir.
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ
1. Konumu ve Sınırları
Bölge, Türkiye’nin güneydoğu kesimini oluşturur. Bu bölge,
kuzeyde Güneydoğu Toroslar’ın güney etekleri ile güneyde Suriye ve Irak sınırları
arasında bulunur. Batıda K. Maraş’ın doğusu ile Gazi Antep Plâtosu’nun batısından
geçen sınır, bölgeyi Akdeniz Bölgesi’nden ayırır. Türkiye yüzölçümünün % 7,5'ini
kaplayarak, bölgeler arasında en küçük olan bölgemizdir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Dicle ve Orta Fırat bölümlerinden
oluşur.
2. Yeryüzü Şekilleri
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, genel olarak plâto ve ovalardan
oluşur. Bölgenin batısında Şanlı Urfa, Gazi Antep ve Adıyaman plâtoları
yer alır. Doğudaki plâtolar daha engebelidir. Kuzeydoğuda Diyarbakır Havzası,
güneyde Mardin Eşiği bulunur.
Bölgede yer alan başlıca akarsular Fırat ve Dicle
ile kollarıdır. Birecik, Suruç, Altınbaşak (Harran) ve Ceylanpınar
bölgedeki ovalardır.
3. İklim
Bölgenin batısında, Fırat nehrine kadar olan sahalarda Akdeniz
iklim koşulları etkilidir. Bölgede, batıdan doğuya doğru yükseltinin ve denize olan
uzaklığın artmasına bağlı olarak bozulmuş karasal iklim şartları etkisini göstermeye
başlar. Yaz mevsiminde Türkiye’nin en sıcak ve kurak olan bölgesidir. Temmuz sıcaklık
ortalaması 30 °C yi geçer. Buharlaşma şiddeti yüksektir. Bölgenin yıllık yağış miktarı
ise
500 - 600 mm. civarındadır.
4. Bitki Örtüsü
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin hakim bitki örtüsü bozkırdır.
Yağış alan yüksek kesimlerde ise kümeler halinde ormanlar görülür. Güneydoğu Toroslar’ın
700 m. den daha yüksek kesimlerinde meşe, Siirt dolaylarında ise kızılçam ormanları
bulunur. Bölgedeki orman oranı
% 3'tür. Orman oranı en az olan bölgemizdir.
5. Nüfus ve Yerleşme
2000 nüfus sayımına göre, bölgede 6,6 milyon kişi yaşar. Nüfus
yoğunluğu ise gerçek alana göre km2
ye 108,3 kişidir. Bu miktar,
2000 yılına göre Türkiye ortalaması üzerindedir. Bölgenin yüzölçümü küçük olduğu
için nüfus yoğunluğu fazladır.
Önceleri bölgede kırsal nüfus fazla iken, son yıllarda kırsal
kesimden şehirlere olan göçler kent nüfusunu arttırmıştır.
6. Ekonomik Özellikler
Tarım ve hayvancılığın bölge ekonomisinde önemli bir yeri vardır.
Sulama imkânlarının sınırlı olduğu sahalarda, buğday, arpa, kırmızı mercimek, tütün
ve üzüm tarımı yapılırken, sulamanın yeterli olduğu yerlerde pamuk yetiştirilir.
Bölgede tarım istenilen verim düzeyine ulaşmamışıtır. Tarımı sınırlandıran en önemli
sorun, kuraklık ve sulama imkânlarının yetersizliğidir. Hızla tamamlanmaya çalışan
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile bu olumsuz durum önemli ölçüde ortadan kalkacaktır.
Proje tamamen bittiğinde, pamuk, sebze, mısır, soya fasulyesi ve pirinç gibi ürünlerin
ekim alanı genişleyecektir.
Bölgede küçükbaş hayvancılık yaygındır. Özellikle Toroslar’ın
güney eteklerinde yoğun olarak koyun ve kıl keçisi beslenir.
Türkiye’de çıkarılan petrolün büyük bir bölümü bu bölgeye aittir.
Bu üretim, Türkiye petrol tüketiminin yaklaşık % 15'ini karşılar. Fosfat, linyit
ve doğal gaz diğer yeraltı zenginlikleridir.
Bölgede endüstri çok fazla gelişmemiştir. Bölgenin en önemli
endüstri kuruluşu Batman’da yer alan petrol rafinerisidir. Bölgede sınır ticareti
yaygındır. Sınır ticareti bölge ekonomisini olumlu yönde etkiler.
Bölgede turizm yeterince gelişmemiştir.
DOĞU ANADOLU BÖLGESİ
1. Konumu ve Sınırları
Türkiye’nin doğusunu oluşturan bölge, doğudan batıya doğru
daralarak adeta bir üçgeni andırır. Bölgenin kuzeybatısında, Gürcistan ve Ermenistan,
doğusunda Nahcivan ve iran, güneyinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Kuzeyinde Karadeniz
Bölgesi yer alır. Bölge batıda, Tahtalı Dağları’ndan başlayıp, kuzeyde Kızıldağ’a
ulaşan bir sınır ile iç Anadolu Bölgesi’nden ayrılır. Yüzölçümü en büyük bölgemizdir.
Bölge, ülkemiz yüzölçümünün % 21 ine sahiptir.
Doğu Anadolu Bölgesi, Yukarı Fırat, Erzurum - Kars, Hakkâri
ve Yukarı Murat - Van bölümlerinden meydana gelir.
2. Yeryüzü şekilleri
Doğu Anadolu Bölgesi, 2000 - 2200 m. ortalama yükseltisi ile
en yüksek olan bölgemizdir. Bölgenin yeryüzü şekillerini sıradağlar, geniş plâtolar
ve plâtolar arasındaki ovalar oluşturur.
Bölgedeki dağlar, doğu - batı doğrultusunda üç sıra halinde
uzanırlar. Bölgenin kuzeyini oluşturan Çimen, Kop ve Yalnızçam dağlarının
güneyinde Divriği, Erzincan, Erzurum, Horasan, Kağızman ve Iğdır çöküntü
hendekleri yer alır. Bu çöküntü hendeklerinin güneyinde ise, orta sıra dağlarını
oluşturan Munzur, Karasu ve Aras dağları uzanır. Bu dağ sıralarının
güneyinde ise, Afşin’den başlayarak, Malatya, Elazığ ve Bingöl ovalarından
geçen ve Muş Ovası’na kadar devam eden diğer çöküntü hendeği bulunur. Bu
hendek Güney Anadolu Fay Hattı üzerindedir. Doğu Anadolu Bölgesi’nin en güneyini
Güneydoğu Toroslar, Bitlis, Hakkari ve Buzul (Cilo) dağlarından oluşan
üçüncü dağ kuşağı yer alır.
Bu bölgenin doğusunda güneybatı kuzeydoğu doğrultusunda uzanan
Nemrut, Süphan, Tendürek ve Ağrı volkanik dağları bulunur.
Bölgede dağlardan sonra en fazla yer kaplayan yeryüzü şekli
plâtolardır. Erzurum - Kars Plâtosu bu plâtoların en büyük olanıdır. Aras,
Kura, Fırat, Dicle ve Zap bölgenin önemli akarsularıdır. Akarsuların
hidroelektrik üretim potansiyelleri fazladır. Bunun sebebi yükselti ve eğimin etkisiyle
derin vadilerden akmalarıdır.
Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü başta olmak
üzere, Çıldır, Nazik, Erçek, Hazar, Balık ve Bulanık gölleri bu bölge
sınırları içindedir. Bölgedeki, Van Gölü havzası, Türkiye’nin ikinci büyük kapalı
havzasıdır.
3. İklim
Doğu Anadolu Bölgesi’nde karasal iklim özellikleri görülür.
Karasal iklim koşullarının yaşanmasında bölgenin ortalama yüksekliğinin fazla olması
ve denizlere olan uzaklığı etkilidir. Kış mevsimi çok soğuk ve kar yağışlı geçer.
Yaz mevsimi, Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek kesimlerinde serin, alçak ovalarında
sıcak geçer ve çok kısa sürer. Bölgenin yaz sıcaklık ortalamaları 20 °C dir. Yıllık
sıcaklık farkının en çok olduğu bölgemizdir.
Yıllık yağış miktarı 500 - 600 mm olan bölgenin kuzeydoğusu
ile güneydoğusunda yağış miktarları daha fazladır.
Özellikle Hakkâri Bölümü’nün yüksek dağlık kesimlerinde yıllık
yağış 1000 mm.yi geçer. Bölgedeki alçak alanlarda yağış miktarı azalır.
4. Bitki Örtüsü
Doğu Anadolu Bölgesi’nin tabii bitki örtüsü bozkırdır. Bölgenin
ova ve havzalarında yaygın olan bozkırlar, ilkbaharın geç gelmesinden dolayı Mayıs
ayında yeşerir. Temmuz ayında sararmaya başlarlar. Yağışların fazla olduğu dağ eteklerinde
meşe ve sarıçam ormanlarına rastlanır. Dağ çayırları diğer bitki örtüsüdür. Türkiye
ormanlarının % 11'ine sahip olan bölge, orman alanları bakımından 5. sırada bulunur.
5. Nüfus ve Yerleşme
Bölgenin nüfusu 2000 nüfus sayımına göre, 6,1 milyondur. Nüfus
yoğunluğu ise gerçek alana göre km2
ye 35,9 kişidir. Nüfusun ve nüfus yoğunluğunun en az olduğu bölgemizdir. Yoğunluğun
azlığında, bölge yüz ölçümünün büyük olması da etkilidir.
Bölgedeki kırsal nüfus, kent nüfusundan fazladır. Diğer bölgelere
sürekli göç verir. Bunun nedeni iş imkânlarının sınırlı olması ve ekonomik kaynaklarını
yeterince değerlendirememesidir.
6. Ekonomik Özellikler
Doğu Anadolu Bölgesi nüfusunun % 80'i tarım ve hayvancılıkla
uğraşır. Tarımsal nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölgemizdir. Bölgede daha çok
arpa ve buğday gibi tahıl ürünleri yetiştirilir. şekerpancarı, pamuk, tütün ve kayısı
bölgede üretilen diğer tarım ürünleridir. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık ile arıcılık
faaliyetleri yaygındır.
Doğu Anadolu, Türkiye’de maden çeşitliliğinin ve rezervinin
en çok olduğu bölgedir. Bakır, kurşun, krom, demir, linyit, oltutaşı, barit ve kalay
bölgede çıkarılan başlıca madenlerdir. Ancak bu madenler ulaşım zorluğu ve sermaye
yetersizliği nedeniyle yeterince işletilememektedir. Yine aynı nedenlerden dolayı,
endüstri de yeterince gelişmemiştir. En fazla elektrik enerjisi üreten bölge olmasına
rağmen, en az elektrik kullanan bölgedir.
Canlı hayvan, tereyağı, bal, peynir ve yapağı ticareti bölge
halkı için önemli bir ekonomik uğraştır. Doğal güzellikler, tarihi eserler, antik
kalıntılar ve kaplıcalar bölgedeki turizm kaynaklarıdır. Ancak, turizm gelişmemiştir.
İÇ ANADOLU BÖLGESi
1. Konumu ve Sınırları
Bölge, Türkiye’nin orta kesiminde yer alır. Bölgenin kuzeyindeki
sınır, Karadeniz Bölgesi’nin iç sıradağlarının güney eteklerini takip eder. Güneyde
Akdeniz Bölgesi ile olan sınırı Toroslar’ın kuzey eteklerinden geçer.
Doğu Anadolu Bölgesi ile arasındaki sınır, Uzunyayla’nın orta
kesiminden kuzeyde Kızıldağ’a ulaşır. Batıda ise Ege Bölgesi ile sınırı, İç Batı
Anadolu Eşiği’nin doğusundaki dağların doğu ve güney eteklerinden geçer. Türkiye
yüzölçümünün yaklaşık %20'sini kaplar. Türkiye’nin ikinci büyük bölgesidir. Bölgenin,
Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç her bölgeyle sınırı vardır.
İç Anadolu Bölgesi, Konya, Yukarı Sakarya, Orta Kızılırmak
ve Yukarı Kızılırmak olmak üzere dört coğrafi bölümden meydana gelir.
2. Yeryüzü Şekilleri
İç Anadolu Bölgesi, etrafı dağlarla çevrili büyük bir çanak
görünümündedir. Ortalama yükseltisi 1000 m.dir. Bölümün en alçak yeri olan Sakarya
ve Kızılırmak vadilerinde yükselti 700 metreye kadar iner.
Bölgenin güneydoğusunda, Erciyes, Hasandağı, Melendiz, Karacadağ
ve Karadağ volkanik kütleleri uzanır.
Bölgede yüksek plâtolar geniş alan kaplar. Bunlar, özellikle
Kızılırmak ve Sakarya’nın kollarıyla parçalanmış Obruk, Haymana, Cihanbeyli,
Bozok ve Uzunyayla plâtolarıdır. Bu plâtolar arasında Tuz Gölü, Konya,
Develi, Akşehir kapalı havzaları ile Konya ve Yukarı Sakarya ovaları
yer alır. Tuz Gölü başta olmak üzere, Akşehir, Çavuşçu (Ilgın),
Eber, Eymir ve Mogan bölgede yer alan en önemli göllerdir.
3. İklim
Bölgede yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı
geçer. Konveksiyonel yağışların en çok görüldüğü bölgedir. iç Anadolu Bölgesi’nin
büyük bir bölümü 350 - 550 mm. arasında yağış alır. Yüksek dağların yamaçlarında
ise yağış miktarı biraz daha fazladır.
Bölge yağışların en az düştüğü bölgemizdir. Ayrıca, Güneydoğu
Anadolu’dan sonra kuraklığın en fazla yaşandığı bölümdür.
4. Bitki Örtüsü
İç Anadolu Bölgesi’nde hakim bitki örtüsü, ilkbahar yağışlarıyla
yeşeren yaz kuraklığının başlamasıyla sararıp kuruyan ot topluluklarından oluşan
bozkırlardır. Bölgede yağışın fazla olduğu alanlarda meşelere, daha yükseklerde
ise iğne yapraklı ormanlara rastlanır.
İç Anadolu Bölgesi’ndeki ormanlar tarih boyunca tahrip edilmiştir.
Bunun sonucu olarak bölge, geniş alan kaplayan bozkırlar arasında, yer yer orman
ağacı topluluklarının bulunduğu antropojen step sahası haline gelmiştir. Bölge Türkiye
ormanlarının % 7 sine sahiptir ve bölgeler arasında 6. sırada yer alır.
5. Nüfus ve Yerleşme
Bölge nüfusu 2000 nüfus sayımına göre, 11,6 milyondur. Nüfus
yoğunluğu ise gerçek alana göre km2
ye 71,7 kişidir.
Bu oran Türkiye ortalamasının altındadır. Nüfus daha çok ovalarda
ve yağışın fazla olduğu dağ eteklerinde toplanmıştır. Bölgenin en büyük şehri başkent
Ankara’dır.
6. Ekonomik Özellikler
İç Anadolu Bölgesi’nin ekonomisi daha çok tarım ve hayvancılığa
dayanır. Tarım alanlarının en geniş olduğu bölgemizdir. Yaygın olarak tahıl tarımı
yapılır. Buğday, arpa, çavdar, şekerpancarı, patates, yeşil mercimek, nohut, armut
ve elmanın en fazla yetiştirildiği bölgedir.
Yağış miktarının az olması, bölgede nadas yönteminin yaygın
olarak kullanılmasında etkili olmuştur. Toplam hayvan sayısının en fazla
(% 25) olduğu bu bölgemizde özellikle koyun yetiştiriciliği yaygındır.
Bölge, madenler açısından fazla zengin sayılmaz. Endüstri kuruluşlarının,
Marmara ve Ege Bölgesi’nden sonra en yoğun olduğu bölgemizdir. Endüstri kuruluşları,
Ankara, Kırıkkale, Eskişehir, Konya ve Kayseri’de yoğunlaşır.
İç Anadolu, turizmin en fazla geliştiği dördüncü bölgedir.
Ankara, Konya, Niğde ve Kayseri bölgede turizmin canlı olduğu yerlerdir. Sağlık
turizmi de yaygındır. Ancak bölgedeki birçok kaplıca ve ılıca çevresinde tesis yoktur.
Haymana, Ayaş, Kozaklı, Balıklıçermik, Yozgat, Eskişehir ve Kırşehir kaplıcaları
her yıl birçok insanın tedavi için uğradıkları yerlerdir.