TÜRKİYE TARİHİ
1. Türkiye Selçuklu Devleti’nin Kuruluş
Dönemi
Malazgirt Zaferi’nden sonra;
-
Bizans’ın Anadolu’daki etkinliğini kaybetmesi
-
Türkmenlerin gruplar halinde Anadolu’ya göç etmesi
-
Anadolu
halkının ağır vergiler ve adaletsizlikten dolayı, Bizans
İmparatorluğu’ndan ve Anadolu’ya gönderdiği memurlardan memnun olmaması
-
Anadolu Türk beyliklerinin kurulması
Anadolu’nun Türkleşmesini hızlandırmıştır.
Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleymanşah, İznik’i ele geçirerek bağımsızlığını ilan etti (1077).
I. Kılıç Arslan tahta geçtikten sonra devleti yeniden düzenlemeye ve Anadolu’da birliği sağlamaya çalışmıştır. Birinci Haçlı Seferi’ne
katılan orduları durduramayan Anadolu Selçuklu Devleti, Batı Anadolu’yu
boşaltarak merkezini Konya’ya taşımak zorunda kalmıştır.
2. Türkiye Selçuklu Devleti’nin Genişleme
ve Yükseliş Dönemi
II. Kılıç Arslan döneminde, Bizans İmparatoru Manuel, Türklerin
güçlenmesinden ve topraklarını genişletmesinden rahatsızlık duymuş ve
Türkleri Anadolu’dan atmak amacıyla farklı uluslardan oluşan büyük bir
orduyu Anadolu’ya göndermiştir. Miryokefalon Savaşı
diye bilinen mücadeleyi Türkiye Selçukluları kazanmıştır (1176).
Bu savaşın sonucunda;
-
Anadolu kesin olarak Türk vatanı haline gelmiş ve Türklerin Anadolu’dan atılamayacağı kanıtlanmıştır.
-
Türkler taarruza, Bizans ise savunmaya geçmiştir.
I. Gıyaseddin Keyhüsrev hükümdarlığı sırasında; askeri hareketlerini
ekonomik ve ticari çıkarlar doğrultusunda düzenlemiştir. Bu amaca
ulaşmak için I. Gıyaseddin Keyhüsrev, Karadeniz ticaret yolunu açmaya
çalışmış, diğer taraftan Antalya’yı fethederek Akdeniz’i Türk
ticaretine açmıştır.
I. İzzeddin Keykavus, Trabzon Rum İmparatoru’na hakimiyetini kabul
ettirdi. Sinop’u alarak ticaret merkezi haline getirdi (1214).
Selçuklu hakimiyetinden çıkmış olan Antalya’yı geri alarak Akdeniz ve
Karadeniz’deki ticaret yollarının güvenliğini sağladı. I. İzzeddin
Keykavus döneminde Kıbrıs Krallığı ve Venediklilerle ticaret
anlaşmaları yapılmış, Trabzon Rum İmparatorluğu ve Çukurova Ermenileri
vergiye bağlanmıştır.
I. Alaeddin Keykubat döneminde, Anadolu Selçuklu Devleti en parlak dönemini yaşamıştır.
I. Alaeddin Keykubat, Asya’da büyük bir tehlike haline gelen Moğollara
karşı tedbirler aldı. Bu tedbirler çerçevesinde doğudaki kale ve surlar
tamir edilmiş ve komşu devletlerle ittifaklar kurulmuştur.
I. Alaeddin Keykubat, Akdeniz’de önemli ticaret merkezlerinden biri olan Alanya’yı
(Alaiye) topraklarına kattı (1223) ve Alanya’da tersane kuruldu. Bu
durum Selçukluların denizcilikte büyük bir gelişme göstermesini
sağlamıştır. Selçuklular Akdeniz’den sonra Karadeniz’de de faaliyet
gösterdiler.
Moğol tehlikesine karşı Cengiz Han ile iyi geçinmek isteyen I. Alaeddin
Keykubat, Moğollardan kaçarak Selçuklu sınırlarına gelen Harzemşahlara
da iyi davranmıştır. Ancak Celaleddin Harzemşah’ın Selçuklulara ait Ahlat’ı alarak tahrip etmesi ilişkilerin bozulmasına neden olmuştur. Erzincan yakınlarında yapılan Yassıçemen Savaşı’nı Alaeddin Keykubat kazanmıştır (1230).
Bu savaştan sonra Harzemşahlar kesin olarak yıkılmıştır (1231).
Harzemşahların yıkılmasıyla Türkiye Selçuklularıyla Moğollar arasındaki
tampon bölge ortadan kalkmıştır. I. Alaeddin Keykubat’ın ölümüyle
Türkiye Selçukluları eski gücünü kaybederek yıkılış sürecine girmiştir.
3. Türkiye Selçuklu Devleti’nin Zayıflaması ve Moğol İstilası
I. Alaeddin Keykubat’ın ölümünden sonra yerine oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev geçmiştir. Vezir Saadettin Köpek’in etkisi altında kalan hükümdar babası kadar yetenekli değildi.
Baba İshak İsyanı (1240)
XIII. yüzyılda Asya’daki Moğol istilası pekçok Türkmenin
Anadolu’ya göç etmesine sebep olmuştur. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya
gelen Türkmenler yer ve otlak darlığı nedeniyle sıkıntı çekiyordu.
Bölge halkının sosyal ve ekonomik sıkıntılarını değerlendiren Baba
İshak isimli bir kişi isyan başlattı (1240).
Türkmenlerin desteğini alan Baba İshak isyanı kısa sürede yayıldı. Eski
gücünü kaybeden Anadolu Selçukluları bu isyanı bastırmakta zorlanmış,
ancak iki yıl sonra isyanı bastırabilmiştir.
Anadolu Selçuklularının Yassıçemen Savaşı’nı kazanmaları Moğolların Anadolu’ya gelişini geciktirmiştir.
Ancak Baba İshak isyanının güçlükle bastırılması, Selçukluların
zayıfladığını ortaya çıkarmış ve Moğolları Anadolu’yu istila etme
konusunda cesaretlendirmiştir.
Kösedağ Savaşı ve Sonuçları
Anadolu Selçuklularının doğu sınırlarına dayanan Moğollar, Baba
İshak isyanından sonra Anadolu’yu istilaya karar verdiler. Sivas’ın
doğusunda yapılan Kösedağ Savaşı’nda Anadolu Selçuklu ordusu mağlup olmuştur.
Bu savaşın sonucunda;
-
Anadolu Moğolların hakimiyetine girmiş ve Türkiye Selçukluları Devleti Moğollara bağlı hale gelmiştir.
-
Trabzon
Rum İmparatorluğu ve Ermeni Krallığı Selçuklu hakimiyetinden çıkmış,
Anadolu’nun batı kısımlarında bağımsız Türk beylikleri kurulmuştur.
Böylece Anadolu’da kurulan Türk siyasal birliği bozulmuştur.
-
Anadolu’da
can ve mal güvenliği kalmamış, ticaret faaliyetleri durma noktasına
gelmiş ve üretim azalmıştır. Bu durum Anadolu halkının ekonomik
hayatını olumsuz yönde etkilemiştir.
-
Anadolu’daki önemli bilim, sanat ve ticaret merkezleri tahribata uğramış,
kültürel gelişmeler durmuştur.
-
Moğolların
baskısından kurtulmak isteyen Türkmenler Anadolu’nun batısında
yoğunlaşmışlardır. Türk kültürü Anadolu’nun batısında da yayılmıştır.
-
Merkezî
otoritesini kaybeden Anadolu Selçukluları dağılma ve yıkılma sürecine girmiştir.
Uclarda Hayat ve Beylikler
1243 Kösedağ Savaşı’ndan sonra Anadolu Selçuklu Devleti’nin
Moğol hakimiyetine girmesi üzerine, uc beyleri serbest hareket etmeye
ve Anadolu Selçuklu sultanlarını tanımamaya başladılar. Anadolu’nun
batısında yoğunlaşan beyliklerin nüfus ve askeri gücünü Moğolların
baskısından kaçan Türkmenler oluşturuyordu. Moğolların hakimiyetini
kabul etmek istemeyen uc beyleri ve aşiret beyleri bağımsızlıklarını
ilan ederek Türkiye’de “Beylikler Dönemi”nin başlamasına neden
olmuşlardır.
Anadolu’da Söğüt ve Domaniç çevresinde Osmanlılar, Konya ve çevresinde Karamanoğulları, Kütahya ve çevresinde Germiyanoğulları, Balıkesir çevresinde Karesioğulları, İzmir ve Aydın çevresinde Aydınoğulları, Manisa’da Saruhanoğulları, Sinop ve Kastamonu’da Candaroğulları, Muğla’da Menteşeoğulları, Maraş’ta Dulkadiroğulları ve Adana’da Ramazanoğulları beylikleri kurulmuştur.
Anadolu Türk Beyliklerinin Genel Özellikleri
-
Türkiye Selçuklularının zayıflamasından sonra Anadolu’nun
batısında kurulan beylikler, Anadolu Türk tarihinin kesintisiz olarak
devam etmesini sağlamışlardır.
-
Orta
Anadolu’da yoğunlaşan Selçuklu kültür ve sanatını Anadolu’nun uç
bölgelerine taşıyarak yaygınlaşmasını ve devamını sağlamışlardır.
-
Her
beylik kendi sınırları içinde bayındırlık hareketlerine önem vermiş ve
beylik merkezleri birer kültür merkezi haline gelmiştir.
Anadolu’da Sosyal Hayat
Malazgirt zaferinden sonra, Orta Asya’dan gelen konar - göçerler
Anadolu’ya yerleştirilerek Anadolu’da Rum ve Hristiyanlara karşı nüfus
üstünlüğü sağlanmıştır. Türkler Anadolu’da yaşayan Hristiyan unsurlarla
birlikte (Rumlar, Ermeniler, Süryaniler) yaşamlarını sürdürmüştür.
Selçuklu sultanları Hristiyan ahaliye adaletli ve hoşgörülü davranmış,
karşılığında onlarda Selçuklu idaresini benimsemişlerdir.
Anadolu’da Ekonomik Hayat
Tarım ve Hayvancılık
Anadolu Selçuklu sultanları ve beyler, köylüleri topraklarda
tutabilmek amacıyla belirli zamanlarda vergi affı veya vergilerin
hafifletilmesi gibi tedbirler almışlardır.
Anadolu Selçuklu Devleti, tarım ve hayvancılığın gelişmesine yardımcı
olmuş, bunun sonucunda Anadolu’da alınan ürünlerin ihtiyaç fazlasını
(tarım ve hayvan ürünlerini) dışarıya satmıştır.
Ticaret
Anadolu’da ticaretin gelişmesi için Türkiye Selçukluları döneminde şu tedbirler alınmıştır:
-
Ticarette kullanılmak üzere yollar yapılmış ve bu yollarda güvenlik sağlanmıştır.
-
Ticaret
yolları üzerine tüccarların konaklaması ve ihtiyaçlarının karşılanması
amacıyla kervansaraylar yapılmıştır. II. Kılıç Arslan döneminde
başlayan Kervansaray yapımı, daha sonra gelen Selçuklu sultanları
tarafından devam ettirilmiş ve kervansaraylar komşu ülkelerden
tüccarların Anadolu’ya gelmesinde önemli rol oynamıştır.
-
Tüccarların
korsan, eşkiya ve tabii afetlerden dolayı uğrayacağı zararları
karşılamak üzere bir çeşit devlet sigortası yapılmıştır.
-
S Büyük ticaret merkezlerinde hanlar ve kapalı çarşılar yapılmıştır.
-
Ticareti geliştirmek amacıyla Akdeniz ve Karadeniz’de fetihler yapılmıştır (Antalya, Alanya, Sinop, Suğdak).
-
Kıbrıs Krallığı ve Latin (İtalyan) Cumhuriyetleriyle ticaret anlaşmaları yapılmıştır.
-
Gümrük vergileri hafifletilmiştir.
-
Ticari önemi olan merkezlere Türk ve Müslüman tüccarlar yerleştirilmiştir.
Anadolu’nun Doğu - Batı, Güney - Kuzey ticaret yollarının üzerinde
bulunması ve kıtaları birbirine bağlaması, bölge ticaretinin
gelişmesine ortam hazırlamıştır. Türkiye Selçukluları döneminde Anadolu
uluslararası ticaret merkezi haline gelmiştir.
Ahilik Teşkilatı
Ahilik, Türkiye Selçuklu Devleti döneminde (XIII. yüzyılda)
ortaya çıkmış, esnaf ve zanaatkarların ticari hayatını şekillendiren
sosyal bir teşkilattır.
Bu teşkilat;
-
Esnaflar arasında dayanışmayı sağlamıştır.
-
Mesleki eğitim sonucunda çırak, kalfa ve usta yetiştirerek bunlara diploma vermiştir.
-
Üyelerinin dini, ahlaki ve diğer alanlarda bilgilerinin artırılmasına çalışmıştır.
-
Üretim kalitesinin artırılmasına ve fiyatların ayarlanmasına çalışmıştır.
-
Moğol istilasından sonra Anadolu’da huzur ve güvenliği sağlamaya çalışmıştır.